TEKİRDAĞ ÇORLU İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Mustafa GÜÇLÜ´ nün 24 Kasım Öğretmenler Günü Konuşma Metni.

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Mustafa GÜÇLÜ´ nün 24 Kasım Öğretmenler Günü Konuşma Metni.

2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KONUŞMA METNİ

 

Sayın Kaymakamım,

Sayın Garnizon Komutanım,

Sayın Belediye Başkanım,

Saygıdeğer Misafirler,

Geçmişle gelecek arasında köprü vazifesi üstlenen, nesillerin emanet edildiği, geleceğimizin mimarı, Cumhuriyetimizin fedakar evlatları, Kıymetli Öğretmen Arkadaşlarım,

 ve Basınımızın Değerli ve Güzide Temsilcileri,

            Cumhuriyetimizin Kurucusu, Ülkemizin bütün öğretmenlerinin Başöğretmeni Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 24 Kasım 1928 yılında Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul etmesi, Başöğretmen unvanı verilişinin 89. Yılı nedeniyle 1981 yılından bu yana kutlanmakta olan ve 37. Yılını kutladığımız “Öğretmenler Günü” kutlama programına hoş geldiniz, sefalar getirdiniz, diyor bütün öğretmen arkadaşlarımın Öğretmenler Gününü en içten samimi duygularımla kutlar, hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

            Bu kutsal mesleği elbette ki bir programla anmak, onun önemini anlamamız açısından yeterli olmayacaktır. Ancak, birlik ve beraberliği sağlama, sorunlarımızı konuşma ve çözüm yolları arama, en önemlisi de öğretmenlik gibi kutsal bir meslek hakkında toplumun bilinçli ve duyarlı bir hale gelmesini sağlama ve kamuoyu oluşturma açısından önem arz etmektedir. Bu açıdan, her 24 Kasım biz öğretmenler için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir diye düşünüyorum.

            Bilgeliğin, gelecek nesillere ufukları açmanın, toplumları karanlıktan aydınlığa çıkarmanın, değişimin, çağdaşlığın, güvenin, başarının, hoşgörünün, dayanışmanın, sevmenin, saymanın, hayatı fark etmenin, kendini gerçekleştirmenin, bir şeyler beklemeden hep vermenin, beni düşünen var mı acaba diye öğrencisini rüyasında görecek kadar düşünmenin, bir harf, bir sayı öğrenildiğini görünce sevinçten uçmanın, öğrencisini iyi yerlerde görünce kıskanmamanın ve onunla gurur duymanın, kısaca; öğrenmenin, öğretmenin, geçmişin, geleceğin imzasıdır öğretmen…

 

 

 

            Değerli Misafirler, bakınız bir şair nasıl anlatıyor öğretmeni,

            Ben çiçeksem, köküm sensin,

            Ben peteksem, arım sensin,

            Ben meyveysem, ağaç sensin,

            Ben yaşayan senim, sen.

 

            Ben şiirsem, şair sen,

            Ben nesirsem, yazar sen,

            Ben kraliçeysem, tacım sen,

            Ben yaşayan senim, sen.

            Bir eğitimcinin dediği gibi, “çocuk boş bir levhadır, üzerine neyi yazarsanız onu okursunuz” bu sözler açıklıyor ki; öğretmenler insanlığın en önemli unsurlarıdır. Bu yüzdendir ki, öğretmenlik peygamberlik mesleğidir diye anılır olmuştur. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk de; “Dünyanın her tarafında öğretmenler toplumun en fedakar ve saygıdeğer unsurlarıdır. Öğretmenler, her vesileden istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır, biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir. Bu iki ordunun her ikisi de hayatidir. Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür” buyurmuş, hayatı boyunca öğretmenlere en yüce değeri veren başöğretmenimiz, öğretmen olarak anılmaktan gurur duymuştur. Öğretmen her şey değil, her şeye açılan kapı olmalı. Şairlerin gönlündeki sevdalı şiir, rüzgarın önündeki türkü, bebeklerin kulağındaki ninni, bayraktaki ay yıldız, üstümüze doğan güneş, karanlıkta parlayan yıldızdır Öğretmen.

Hz. Ali “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum”

Socrates “Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmen eserine değer biçilemez, çünkü onun eseri her şeydir.”

Diyojen de “Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum” demiştir.

 

Değerli öğretmen arkadaşlarım, asıl vazifemiz Türkiye Cumhuriyetini ilelebet yaşatmak ve bunun için milli ve manevi değerlerimiz etrafında sıkılmış bir yumruk gibi kenetlenmek ve çok çalışmak, tüm öğrencilerimizi, öz evladımız gibi görmek ve ona göre davranmak durumundayız. Unutmayalım ki, hammaddemiz insandır, hata yapma şansımız yoktur. Hatamızın, toplumun felaketi olacağını asla unutmamalıyız.

Sayın Kaymakamım,

Saygıdeğer Misafirler ve Değerli Öğretmen Arkadaşlarım…

            Zil çalacak… sizler derslere gireceksiniz bir bir…

            Zil çalacak, ziller çalacak benim için,

            Duyacağım evlerden, kırlardan, denizlerden,

            Ta içimden birisi gidecek, uça ese…

            Zil çalacak… siz geminize, treninize bineceksiniz bir bir,

            Zil çalacak, ziller çalacak benim için,

            Duyacağım iskelelerden, istasyonlardan bütün,

            Ta içimden birisi koşacak, ardınızdan…

            Ama ben, ben artık gelemeyeceğim.

Ne güzel söylemiş şair… “Ziller çalacak ama ben artık gelemeyeceğim”. Artık bana da ayrılan süre doldu. Emeklilik zamanı geldi çattı. Ama yollarımız ayrılıyor demeye dilim varmıyor. Şu bir gerçek ki; eğitimci hiçbir zaman emekli olmaz, olamaz. Bizlerin ruhuna kazınmış öğretmek, eğitmek. Bizler hep toplumun önünde giden bir gönül eri olduk. Hayatımız boyunca yüreğimizin ve beynimizin renkleriyle hayatı boyadık. Çocukların sesleriyle, türküler besteledik. Onların sevinçleri sevincimiz, acıları acımız, umutları umutlarımız oldu.

Baki kalan, bu kubbede bir hoş sedaymış”

Dileğim, görev yaptığım süreç içerisinde bir hoş seda bırakarak gidebilmek. Geriye baktığımda, dostlarımla hiç ayrılmamış gibi görüşebilmek, güzel hatıralar bırakabilmek.

“Bu meslekte hepimizin hedefi, yüzünün akıyla başladığını, yine yüzünün akıyla bitirebilmektir. İnşallah bunu başarabilmişizdir.

Böyle zamanlarda, insanlar gerçekten duygulanıyor. Bir sürü şeyler aklımıza geliyor. Ama ben önce tüm amirlerime, mesai arkadaşlarıma, öğretmenlerimize, öğrencilerimize, bu uzun yolda benimle bir yerlerde birlikte olmuş herkese gönülden teşekkür etmek istiyorum.

 

 

Saygıdeğer Kaymakamım ve Değerli Misafirler,

Bu önemli gün dolayısıyla, emekliye ayrılan tüm öğretmenlerimize, bundan sonraki hayatlarında huzur ve mutluluk temenni eder, mesleğe yeni katılan öğretmen kardeşlerimize aramıza hoş geldiniz der, gerek 15 Temmuz 2016 tarihinde ve gerekse farklı zamanlarda şehit olan ve ahrete intikal eden tüm şehit öğretmenlerimize ve diğer şehitlerimize Allah’tan rahmet diler, tüm gazilerimize Allah’tan acil şifalar dilerim. 27/11/2017 tarihinden geçerli olmak üzere, kopamadığım ve kopamayacağım mesleğimden emekliye ayrılacağımdan dolayı, önce tüm amirlerimin, tüm dostlarımın, tüm öğretmenlerimizin ve öğrencilerimiz haklarını helal etmelerini istirham ediyorum. Herkese Cenab-ı Haktan sağlık ve mutluluklar temenni ediyorum. Tekrar tüm öğretmenlerimizin ve milletimizin Öğretmenler Gününü kutluyorum.

Sözlerime Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle ve bir dörtlükle son vermek istiyorum.

Milletleri kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır. Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır, ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.”

İster bozkır olsun, isterse çorak,

Orası bir vatan, kutsal bir durak.

Işığı yakmaktır, benim görevim,

Bizlere yakışmaz, geride durmak.

Hepinizi en derin sevgi, saygı ve muhabbetlerimle selamlarım… Hoşçakalın… Allah’a Emanet olun…

 

 

                                                                                                                      24/11/2017

                                                                                                                      Mustafa GÜÇLÜ

                                                                                                              İlçe Milli Eğitim Müdürü

 

 

 

Kazımiye Mahallesi, Selanik Sokak, No5 Çorlu / Tekirdağ - (0282) 6515027 6516833

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.