Değerli meslektaşlarım, öğrenciler ve veliler;

Türk milletinin bağımsızlığa ve kutsal değerlerine olan inancını destanlaştıran İstiklal Marşı´nın, TBMM´de milli marş olarak kabul edilmesinin 97. yıl dönümünü büyük bir gururla kutluyoruz.

İstiklâl Marşımız tarihimizi, milli karakterimizi, milli mücadelenin heyecanını ve duygularını içinde taşıyan, tarihi şahlanışın, onur ve gurur mücadelesinin parlak bir anıtıdır. O güç dönemlerde toplumun bir ferdi olarak sıkıntıları derinden yaşayan, maneviyatı ve edebiyatı bu kadar güzel ifade eden Mehmet Akif gibi bir şaire sahip olduğumuz için de gurur duyuyoruz.

Sevgili Öğrenciler;

Bizi biz yapan mukaddes değerlerimizin, yapılan mücadelelerin ne uğruna yapıldığını en iyi anlatan şiir;  Mehmet Akif’in, “Kahraman Irkına” yazdığı İstiklal Marşıdır. Başta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mehmet Akif Ersoy olmak üzere, bu mücadeleyi veren herkesi rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Onlar istiklâl mücadelesiyle aslında aziz milletimizin istikbalini de inşa ettiler ve bugün yaşadığımız hayat, sahip olduğumuz her değer onların mücadelesinden izler taşıyor. Bize ve  siz kıymetli  gençlere düşen en temel vazife de bu mücadeleyi daima diri tutmaktır. Bu mücadelenin sadece bugün değil, yarın da yaşaması için mücadele etmektir. Mehmet Akif’in de dediği gibi;  Türk genci, bastığı yeri unutmadığı, atasını incitmediği takdirde Cenab-ı Hak, ma’bedine namahrem elini değdirmeyecek, ezanları susmayacak, bayrağı inmeyecektir.

Değerli veliler;

Milli Mücadeleyi en mükemmel şekilde dile getiren, Kurtuluş Savaşı’nı İstiklal Marşı’yla adeta abideleştirmiş vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy, ‘Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O milletin malıdır.’ diyerek, onu Türk Milletine armağan etmiştir. İstiklâl Marşımızın, ulusumuzun ortak değeri olarak yaşatılmasını sağlamakla, birleştirici ve bütünleştirici görevimizi yerine getirirken ortak düşünce ve değerlerde buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Türk milletinin, özgür ve bağımsız yaşama tutkusundan ödün vermeden, haksızlıklara karşı dimdik ayakta durarak yeniden var olma mücadelesinin simgesi olan İstiklal Marşı’ndan saçılan bağımsızlık tutkusu yolumuzu  bugün olduğu gibi gelecekte de aydınlatmaya devam edecektir

Bu düşüncelerle İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 97. yıl dönümünde, başta Büyük Önder Atatürk olmak üzere, bayrak, vatan uğruna şehit ve gazi olan kahramanlarımızı ve destan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u  O’nun sözleriyle bir kez daha en derin minnet ve şükranlarımla  anıyor ve saygıyla selamlıyorum:

                                                                                                          Ahmet ÜZGÜN

                                                                                                    İlçe Milli Eğitim Müdürü

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…   
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.